11/21/2009

SENi DÜŞLEMEK...

Bir aşk şarkısının, yitik melodisindeki, kırık bardak parçalarının, dağılışındaki acı,hüzünlü yanlarının kırıklarını toplayıp, müzemin güncel bölümünde sergileyişim; geçmişe ve bu güne olan bağlılığımı andırıyor.
Hiç bir şehrin karanlığındaki iniltileri hissetmezken, senin bulunduğun şehrin, gündüz gözüyle bile iniltilerini,haykırışlarını duyuyorum.Sebebi ise sana olan duygularımın haykırışlarını kulak ardı edip, vurdum duymazlar gibi tavırlar sergileyişindendir.
Gittiğinden bu yana, bulunduğum şehrin tadı silindi.Gecelerin eğlenceli vakitleri, kedini hüzünlere bıraktı.Sokaklardaki sesizlik korkutur oldu beni.Beraber gittiğimiz küçük bir köprü vardı. Seni her özlediğimde oraya gidip, beraber durduğuuz yerde durup, akıp giden suyun şırıltısına kalbimi savurup sana gönderiyorum.Suyun durgun olduğu vakitler olurdu. Bende sırf, o suyun akışına bıraktığım kalbimin, sana ulaşması için gözlerimden yaşlar akıtıyorum.Damlatıyorum ki; akan su dalgalanıp, sana hemen ulaşsın kalbim.
Belki bilmiyorsun ama sen gittikten sonra, ağır bir hastalığa yakalandım. Hiç bir doktorun çare bulamadığı, ölümcül bir hastalık. Bu güne kadar herkesten saklayıp, en sonunda sana söylemeye karar verdim. Söylemek istemezdim sana ama saklamak ihanetti.O yüzden saklayamadım.Sordum soruşturdum, bir tek kişide varmış hastalığımın çaresi, oda sensin. Çünkü büyük bir kalp hastasıyım.Kalbim sadece senin için çarpıyor. Gelsen yaşarım, gitsen ölürüm. Kalp atışlarım senin elinde; ya yaşatırsın, yada ölüme terk edersin...Seçim senin....
(GECE YARGICI)
(26.01.2009 NUSAYBİN)

Abdulgafur Gündüz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder